Bir Disiplin Olarak Psikoloji
Bu disiplin, beyin fonksiyonlarının nörobiyolojik temellerinden, insan duygularının ve motivasyonlarının altında yatan karmaşık ve genellikle "bilinçdışı" (unconscious) dinamikleri anlamaya kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsar. Psikoloji, bu yönüyle, insan deneyiminin karmaşıklığını ve "anlamını" çözmek için bir anahtar sunar.
Psikoloji Zihin Okuma Değildir:
Psikoloji, "zihin okuma", "fal bakma" veya sezgisel "varsayımlar" yapma sanatı değildir.
Görünüşlere veya "kalıplara" (stereotiplere) dayalı indirgemeci yaklaşımların aksine, psikoloji (özellikle klinik psikoloji ve psikoterapi), "araştırmalara", "sistematik gözlemlere" ve sağlam "teorilere" dayalı bir disiplindir. Amacı, davranışı yalnızca "açıklamak" veya "tahmin etmek" değil, aynı zamanda o davranışın birey için taşıdığı öznel anlamı da aydınlatmaktır.
Öznellik ve Yargıdan Kaçınma
Sanılanın aksine, psikoloji "kesin yargılar" (mutlak doğrular) üzerine bir söylem geliştirmez. Psikolojinin temel odak noktası, dışsal bir "gerçeklikten" ziyade, bireyin "içsel gerçekliği", yani "öznelliğidir". Her bireyin dünyayı algılama, deneyimleme ve anlamlandırma biçiminin biricik (unique) olduğunu kabul eder.
Evrensel Olana Karşı Kültürel Olan
Psikoloji, diyalektik bir gerilim üzerinde çalışır: Bir yanda, tüm insanlarda ortak olan "evrensel" ruhsal yapıların (örneğin, bağlanma ihtiyacı, kaygıya karşı savunma mekanizmaları) varlığını araştırır. Diğer yanda ise, "içinde yaşanılan toplumun ve kültürün", bu evrensel yapıların nasıl ifade edildiğini, hangi çatışmaların ön plana çıktığını ve "normalliğin" nasıl tanımlandığını belirlemedeki kritik önemini vurgular.
Multidisipliner Bir Yaklaşım
Son olarak, psikoloji yalıtılmış (izole) bir bilim dalı değildir. Felsefe, sosyoloji, antropoloji (kültür), dilbilim ve nörobilim (beyin) gibi diğer bilim dallarıyla sürekli "etkileşim" içindedir. Bu "multidisipliner" doğası, insan deneyiminin karmaşıklığını – biyolojik, ruhsal ve sosyal – bir bütün olarak kavrayabilmesine olanak tanır.